İslam, tarih boyunca birçok elçinin tebliğ ettiği bir inanç sistemidir. Bu elçiler arasında Muhammed, Musa ve İsa gibi önemli seçilmişler, insanlığa doğru yolu göstermek için gönderilmiştir.
İnanç sistemleri, insanların yaşamlarını şekillendiren önemli unsurlardır. Özellikle din, insanlara ahlaki değerler ve yaşam rehberliği sunar.
Günümüzde, Allah’a verilenden ziyade, şeyhlere, gavslara ve kutuplara daha fazla önem verildiği gözlemlenmektedir. Ancak, İslam dininin özüne baktığımızda, bütün hamd, övgü ve şeref yalnızca Allah’a aittir.
Kur’an’da (Enfal 67) “İsra” kelimesi, “esir” anlamında (اَسْرٰى) kullanılmıştır. Bu bağlamda, İsra sıradan bir gece yürüyüşü değil, esaretten kurtulmak için yapılan bir yürüyüş anlamına gelmektedir.
Kur’an-ı Kerim, Müslümanlar için anı ve ebedi hayatlarını yaşamlarını iyi bir şekilde sürdürebilmeleri için rehberlik eden bir kaynaktır. Ancak, günümüzde birçok insan bu kutsal metni terk etmiş gibi görünmektedir.
Miraç, İslam inancında Muhammed’in göğe yükselerek Allah ile görüşmesi olarak kabul edilen bir olaydır. Ancak bu olayın geçerliliği yoktur. Kur’an ayetleri ışığında bu olayı sorgulayalım.