Yazar: aydinorhon

1 Ekim 2025

Allah’a İman ve Şeyhlerin Rolü Üzerine

Kardeşim, gel biraz Allah’a iman ve şeyhlerin rolü üzerine sohbet edelim. Biliyorsun, İslam’da her şeyin merkezinde Allah ve O’nun kelamı Kur’an var. Ama zamanla bazı gruplar ve kişiler, dini kendi anlayışlarına göre yorumlamaya başladı. Bu da maalesef inançta karmaşa yarattı ve Allah’a ait olan sıfatların insanlara atfedilmesine yol açtı.

1 Ekim 2025

Sakın Çoğunluk Sizi Yanıltmasın!

Kardeşim, fark ettin mi, çoğu zaman insanlar kalabalığa bakıp orada bir doğruluk payı arar. “Herkes böyle yapıyorsa demek ki doğrudur” diye düşünür. Oysa Kur’an bize bunun tam tersini söylüyor. Çoğunluğun her zaman doğruyu temsil etmediğini, hatta çoğunlukla yanıltıcı olduğunu açıkça bildiriyor.

1 Ekim 2025

Hızır ile İlyas mı, Musa ile Bir Kul mu? Gerçek Hayatın Sorgulanışı

Geleneksel halk anlatımlarında “Hızır ile İlyas” olarak bilinen hikâye, aslında Kur’an’da farklı bir şekilde karşımıza çıkar. Kur’an, Nebi Musa ile bir “bir kul” arasındaki derin sorgulamaya yer verir. Bu “kul”, halk arasında Hızır olarak anılsa da, Kur’an ona isim vermez. Bu bilinmezlik, olayın tarihsel değil, manevi ve felsefi bir sorgulama olduğunu gösterir.

30 Eylül 2025

İlimden Kaçan Toplumların Çöküşü: Kur’an’ın Uyarısı

Kardeşim, hiç düşündün mü, Müslümanların dilinden “Allah bize yardım edecek, biz üstün geleceğiz” gibi sözler düşmüyor ama yaşadığımız hayata baktığında bunun tam tersini görüyorsun. Koskoca İslam coğrafyası, yeraltı ve yerüstü zenginlikleriyle dolu olmasına rağmen dünyanın en geri kalmış, en parçalanmış bölgeleri arasında. Peki bu çelişki neden? Allah sözünden dönmeyeceğine göre, sorun kimde?

30 Eylül 2025

Kur’an’ın Muhatap Kitlesi ve Anlama Sorumluluğu

Kardeşim, gel Kur’an’ın kimlere hitap ettiğini ve bunun beraberinde getirdiği sorumluluğu biraz sohbet havasında konuşalım. Bazen insanlar Kur’an’ı sadece okumakla yetiniyor ama asıl mesele onu anlamak ve hayatına taşımak. İşte burada sorumluluk devreye giriyor.

30 Eylül 2025

Kur’an’a Saygı ve Anlşayış

Şimdi şöyle bir bakalım: Kur’an, gerçekten hayatımızda ne kadar yer ediyor? Bugün birçok insan onu yüksek raflara kaldırıyor, toz kondurmuyor, saygıyla başının üstünde tutuyor ama bir yandan da onun ne dediğine bakmıyor bile. Kimi zaman sadece “sevap kazanmak” için Arapça olarak okuyoruz. Kimi zaman da ölmüşlerimize “gönderi” yapar gibi mezarlıklara hapsediyoruz. Oysa Kur’an, ölüler için değil; diri olan, düşünen, sorumluluk hisseden insanlar için indirilmiş bir kitaptır. Rabbimiz, bu kitabı bize bir öğüt, bir uyarı ve bir müjde olarak göndermiştir. Ama biz onu anlamaya yanaşmadıkça, bu mesajların hiçbiri hayatımıza ulaşamıyor.