İslam inancında elçilerin rolü, Allah’ın mesajını insanlara iletmekle sınırlıdır. Kur’an-ı Kerim, elçilerin görevlerini ve sorumluluklarını net bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu bağlamda, bazı ayetler elçilerin yalnızca birer uyarıcı olduklarını vurgular.
Kur’an’ı Türkçe okuyanın imanının sarsılacağı yönünde bazı ifadeler var. Ancak, eğer bir insan Kur’an’ı anlayarak okuduğunda imanı sarsılacaksa, bu durum Enfal Suresi’nde yer alan 2. ayette bir sorun olduğuna işaret eder.
İnanç ve ibadet, insan hayatının en temel unsurlarından biridir. Müslümanlar için Allah’a yönelmek zorunluluk ve derin bir anlam taşır. Kur’an-ı Kerim’den alınan iki ayet, bu yönelmenin önemini vurgulamaktadır:
taşımak, her Müslümanın öz görevidir. Dinimizi Kur’an’dan öğrenmek ve öğrendiklerimizi topluma iletmek, bireysel bir sorumluluktur.
Allah uğrunda, hakkıyla cihad edin (fedakarlık yapın)! O, sizi seçti; dinde üzerinize hiçbir zorluk yüklemedi; babanız İbrahim’in milletinde (dininde de bu böyleydi). Elçi’nin size şahit olması, sizin de insanlara şahit olmanız için O, gerek daha önce (gelmiş kitaplarda), gerekse bunda (Kur’an’da) size “Müslümanlar.” adını vermiştir.
İnsanlık tarihi, insanların hayatları boyunca yönlendirdiği pek çok temel öğüt ve uyarı, dinin ve Kur’an’nın merkezinde yer alır. Bu bağlamda, Kur’an-ı Kerim’de yer alan ayetler, insanları doğru yolda yürümeye teşvik ederken, dikkat edilmesi gereken hususları da vurgulamaktadır.