18 Aralık 2024

Allah’tan Başka Kimse Helal/Haram Belirleyemez

ile aydinorhon

İslam dininde helal ve haram kavramları, Allah’ın belirlediği sınırlar içinde şekillenir. Bu bağlamda, Kur’an-ı Kerim’de yer alan ayetler, helal ve haramın ne anlama geldiğini ve bu konudaki kesin kuralları açık bir şekilde ortaya koyar. Özellikle aşağıdaki ayetler, bu konunun önemini vurgular:

Bakara 173: “Leş, akıtılmış kan, domuz eti ve Allah’tan başkasının adına kesilenler haramdır.”

Maide 3: “Size ölü hayvan, kan, domuz eti ve Allah’tan başkası adına kesilen hayvanlar haram kılındı.”

Nahl 115: “O, yalnızca leş, kan, domuz eti ve Allah’tan başkası adına kesilen hayvanları haram kıldı.”

Enam 121: “Allah’ın adını anmadan yedikleriniz haramdır.”

Bu ayetler, Allah’ın belirlediği haramların dışında, insanların kendi görüşleriyle helal veya haram belirlemelerinin ne kadar tehlikeli olduğunu gösterir. İslam’da helal ve haram, yalnızca Allah’a aittir ve bu konuda herhangi bir insanın hüküm verme yetkisi yoktur.

Helal ve Haramın Sınırları
Kur’an, helal ve haramın sınırlarını çizerken, bazı hayvanların ve gıdaların durumunu da açıklar. Örneğin, domuz eti ve kan gibi şeyler haram kılınmıştır. Ayrıca, aklı örten şeyler, şans oyunları, dikili taşlar ve fal okları da haramdır (Bakara 219, Maide 3:90, 91). Ancak, ihramlıyken avlanmak yasaktır (Maide 1, 94, 96) ve deniz canlıları tamamen helaldir (Maide 96, Nahl 14).

Kur’an, Allah’ın belirttiği haramlar dışındaki her şeyin helal olduğunu belirtir (Maide 1, Hac 30, Enam 119). Ayrıca, belirtilen haramlar dışında aklınız gelebilecek temiz olan şeylerin de helal olduğu ifade edilir (Maide 4, 5, 88; Bakara 168; Nahl 114). Bu durum, Müslümanların helal ve haram konusunda dikkatli olmaları gerektiğini gösterir.

Vahiy ve Helal/Haram Hükümleri
Sevgili Nebimiz, vahiyden bağımsız olarak helal veya haram hükmü veremez. Ancak, Resul vasfıyla, yani ayetle bu hükmü verebilir (Enam 145, Tahrim 1). Bu nedenle, gelenekteki bazı yasaklar, o dönemin şartlarına göre Nebi’mizin İslam toplumunun önderi ve yöneticisi olarak koyduğu yasaklardır. Bu yasaklar din değildir, fakat zamanla din kabul edilmiştir.

Kur’an’da, “Allah’ın size rızık olarak indirdiklerinin bir kısmını helal, bir kısmını haram yaptığınızı görmüyor musunuz? Allah mı size izin verdi, yoksa Allah’a iftira mı ediyorsunuz?” (Yunus 59) ifadesi, insanların kendi uydurdukları helal ve haramları Allah’a dayandırmalarının ne kadar tehlikeli olduğunu ortaya koyar.

Haddi Aşmak ve Şirke Düşmek
Kur’an, “Kendi yalanlarınızı, Allah’a dayandırarak, dilinize geldiği gibi yalan yanlış, ‘Şu helaldir, şu haramdır.’ demeyin” (Nahl 116) diyerek, Allah’ın belirttiği haramlar dışında helal/haram uydurmanın ne kadar büyük bir günah olduğunu belirtir. “Allah’ın size helal kıldığı temiz olan şeyleri haram saymayın. Haddi aşmayın. Allah, haddi aşanları sevmez” (Maide 87) ifadesi, bu konudaki uyarıyı net bir şekilde ortaya koyar.

Haddi aşmak, Allah’a ortak koşmak ve şeytana uymak anlamına gelir (Bakara 168). Bu tür davranışlar, Allah’a iftira atmak ve dinin özünü çiğnemek anlamına gelir. “Allah adına yalan uyduranlar zalimlerin ta kendileridir” (Enam 144) ifadesi, bu tür kişilerin durumunu açıkça ortaya koyar.

Sonuç olarak, İslam’da helal ve haram kavramları, yalnızca Allah’a aittir. İnsanların kendi görüşleriyle helal veya haram belirlemeleri, dinin özünü zedeler ve kişiyi şirk bataklığına sürükler. Kur’an, bu konuda net ve kesin hükümler sunar. Müslümanların, Allah’ın belirlediği sınırlar içinde kalmaları ve yalnızca O’na yönelmeleri, inançlarının sağlamlığı açısından büyük önem taşır. Bu nedenle, helal ve haram konusunda dikkatli olmak ve Allah’ın emirlerine uymak, her Müslüman’ın sorumluluğudur.

Selam ve dua ile…