Bakara’daki İnek ve Dirilen Ölü: Bir Darbımesel, Bin Uyarı
Kur’an’daki Bakara 67–73. ayetler, yüzeyde bir “inek kesme” ve “öldürülen birinin diriltilmesi” hikâyesi gibi görünür. Ama Kur’an bütünlüğünde bu darbımesel, sadece bir mucize anlatımı değil; hakikatin üstünün örtülmesine, çıkarcılığa ve adaletin çiğnenmesine karşı bir uyarıdır. Hem o dönemin İsrailoğulları’na, hem de bugün yaşayan bizlere…
Darbımesel şöyle: Allah, Musa aracılığıyla kavmine bir inek kesmelerini emreder. Ancak kavim bu emre hemen teslim olmak yerine, sorular sorarak işi yokuşa sürer. “Ne renk, kaç yaşında, ne iş yapıyor?” gibi ayrıntılarla oyalanırlar. Bu tavır, Allah’ın ayetlerine karşı isteksizliği ve samimiyetsizliği yansıtır. Sonunda ineği keserler ama mesele burada bitmez. Çünkü ortada işlenmiş bir cinayet vardır. Suçlu gizlenir, toplumda herkes birbirini suçlamaya başlar. İşte o noktada Allah, ölüye ineğin bir parçasıyla vurulmasını emreder ve ölü dirilir. Katil ortaya çıkar.
Peki bu dirilme ne demek? Kur’an’da “ölü” ve “dirilme” kavramları sadece fiziksel anlamda değil, mecazî olarak da kullanılır. Hakikati bilmeyen kişi “ölü”, gerçeğe yönelen ise “dirilmiş” sayılır. O hâlde burada dirilen sadece bir beden değil, hakikatin kendisidir. Üzeri örtülmüş adaletin tekrar ses bulmasıdır.
İnek sembolü de boşuna değil. İsrailoğulları’nın daha önce buzağıya tapmaları, ineğin onlar için kutsallaştırılmış bir simge olduğunu gösterir. Bu nedenle ineği kesmek, sadece bir hayvanı kesmek değil; putlaştırılmış değerlerin, çıkar tanrılarının kurban edilmesidir.
Bu darbımesel bize şunu hatırlatır: Suçu ne kadar gizlersen gizle, Allah ortaya çıkarır. Adaleti gömmeye çalışsan da, hakikat bir gün dirilir. Ve o dirilen hakikat, seni yüzleştirir. Kur’an’ın mesajı net: “Aklınızı kullanın.” Çünkü iman sadece itaat değil, anlamaktır da.
Selam ve dua ile…
aydinorhon.com