31 Temmuz 2025

HAK SADECE ALLAH’TANDIR

ile aydinorhon

Bugün seninle paylaşmak istediğim en temel hakikat şu: Hak, sadece ve sadece Allah’tandır. O’nun dışında hiçbir insan topluluğu, hiçbir cemaat, hiçbir sistem ya da kişi mutlak doğruyu temsil edemez. Çünkü hüküm koyma yetkisi yalnız Allah’a aittir. Rabbimiz bu gerçeği bize şöyle bildiriyor:

“Hüküm yalnız Allah’ındır. O, hakkı söyler ve O, hükmedenlerin en hayırlısıdır.”
(En’âm 57)

Ama maalesef bugün ümmetin yaşadığı en büyük sapma, Allah’ın indirdiği bu apaçık kitabı, Kur’an’ı terk etmesi ve onun yerine birtakım beşerî yorumları rehber edinmesidir. Kimisi şeyhine bağlanmış, kimisi hocasına, kimisi geleneklerine, kimisi de bağlı olduğu cemaate… Ve bu bağlılık çoğu zaman sorgusuz sualsiz bir itaate dönüşmüş. Oysa Allah bu konuda bizi uyarıyor:

“Dileyen iman etsin, dileyen inkâr etsin.”
(Kehf 29)

“Hak, Rabbinizdendir. Artık hakikatten sonra sapıklıktan başka ne kalır?”
(Yunus 32)

Yani hak bir tanedir ve o da Allah’ın gösterdiği yoldur. O yolun dışındaki her yöneliş, aslında insanın başka bir otoriteyi Rabb edinmesi demektir. Rabb’imiz bu durumu da açıkça ifade ediyor:

“Onlar, Allah’tan başkasını rabb’ler edindiler…”
(Tevbe 31)

Bu yüzden Kur’an, sadece ibadetlerde değil; hayatın her alanında tek ölçümüz olmalıdır. Çünkü Allah buyurur:

“Bu Kur’an en doğru yola iletir.”
(İsrâ 9)
“Bu kitap, dini yalnız Allah’a has kılmak için indirilmiştir.”
(Zümer 2)
“(Bu Kur’an,) ‘Yalnız Allah’a kulluk edin, O’ndan başkasını rabb edinmeyin’ diye gönderildi.”
(Hud 2)

Sevgili dostum, Allah resullerini bu hakikati insanlara ulaştırmak için gönderdi. Ancak her dönemde olduğu gibi bugün de bazıları ayetleri gizlemiş, anlamlarını çarpıtmış ya da sadece işlerine gelen kısmını alıp gerisini görmezden gelmişlerdir. Kur’an bunu da haber veriyor:

“Ayetlerin anlamlarını değiştirirler.”
(Maide 13)
“Kur’an ayetlerini masal zannederler, halkı saptırmak için boş sözlerle oyalamaya çalışırlar.”
(Lokman 6)

Ve üzülerek söylüyorum ki, bugün yine benzer bir manzarayla karşı karşıyayız. Kur’an’dan kopuk, ama din adına konuşan ne çok insan var! Hakkı örten, Kur’an’ı ikinci plana atan bu kişiler, hâlâ “biz doğru yoldayız” diyebiliyor. Oysa Allah bize ne diyor?

“Onlar dinlerini parçaladılar, grup grup oldular. Her grup, kendinde olanla övünmektedir.”
(Rum 32)

Peki, bu sapmaların sonu ne olacak? Allah, o gün geldiğinde şöyle bir sahneyle karşılaşacağımızı haber veriyor:

“Ey Rabbimiz! Biz şeyhlerimize, büyüklerimize uymuştuk. Onlar da bizi yoldan saptırdı. Onlara iki kat azap ver.”
(Ahzâb 67–68)

Ve en sarsıcı pişmanlık cümlesi de şudur:

“Ne yazık ki Kur’an’ı terk etmişim!”
(Furkân 30)

İşte bu pişmanlığa düşmemek için yapmamız gereken belli: Yalnızca Kur’an’a sarılmak. Allah bize akıl verdi. Kullanalım. Okuyalım. Sorgulayalım. Anlayalım. Kutsal olan kişiler değildir. Kutsal olan Allah’ın kelamıdır. Bu nedenle yalnızca O’nun sözünü ölçü alalım, yalnızca O’na boyun eğelim. Çünkü:

“Allah hakka yöneltir. Allah’tan başka hakka yöneltecek kim var?”
(Yunus 35)

“Selam olsun Allah’ın gösterdiği yola uyanlara.”
(Tâhâ 47)

Ve son olarak, hep birlikte şu duayla bitirelim:

“Allah’ım! Bizi Senin yolundan saptıranlardan eyleme. Kalbimizi hakka aç. Bizi Kur’an’la dirilt. Bizleri yalnızca Sana kul olanlardan eyle.”

Selam ve dua ile..
aydinorhon.com