16 Ekim 2025

Hikmet: Kur’an’ın Öğrettiği Bilgelik

ile aydinorhon

Kardeşim, Kur’an’da sıkça geçen kavramlardan biri de “hikmet”tir. Geleneksel anlayışta bu kelime, çoğu zaman hadislerle özdeşleştirilmiştir. Yani “hikmet” denilince, Kur’an’ın yanında ikinci bir kaynak gibi hadisler gösterilmeye çalışılmıştır. Oysa ayetlere baktığımızda hikmetin çok daha farklı bir anlam taşıdığını görüyoruz.

Allah, “Allah hikmeti dilediğine verir. Kime hikmet verilmişse, ona büyük bir hayır verilmiştir.” (Bakara 269) buyuruyor. Görüyor musun kardeşim, burada hadis ya da başka bir sözden bahsedilmiyor. Hikmet, Allah’ın insana bahşettiği bir anlayış, doğruyu yanlıştan ayırma kabiliyeti, yani ilahi bir bilgeliktir.

Kur’an başka bir yerde, resulün görevinin “onlara ayetleri okumak, kitabı ve hikmeti öğretmek” (Bakara 151, Âl-i İmrân 164) olduğunu söylüyor. Demek ki hikmet, kitabın yani Kur’an’ın yanında öğretilen bir kavramdır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta şu: Resul hikmeti Kur’an’ın dışında bir yerden almıyor; hikmet, Kur’an’ın içinde olan anlayış ve derinliktir.

Kardeşim, bir insan Kur’an’ı anladığında, onun ölçülerine göre yaşadığında hikmete ulaşır. Çünkü hikmet, hayatı Allah’ın gösterdiği çizgiye göre anlamlandırmaktır. Bu yüzden Kur’an’da “Sana kitabı ve hikmeti indirdik” (Nisâ 113) denilerek hikmetin vahiy ile bağlantılı olduğu vurgulanıyor. Eğer hikmet hadis olsaydı, “indirdik” ifadesi kullanılmazdı. Çünkü hadisler yıllar sonra yazıya geçirilmiştir.

O halde şu netleşiyor: Hikmet, hadislerle karıştırılmış bir kavram değil. Hikmet, Kur’an’ın öğrettiği bilgelik, Allah’ın insana bahşettiği doğruyu görme ve uygulama yeteneğidir. Bu da yalnızca vahye sarılmakla kazanılır.

Sonuç olarak kardeşim, Kur’an bize hikmeti tanımlamış ve onu dinin bir parçası olarak göstermiştir. Bizim yapmamız gereken, Kur’an’ın rehberliğinde hikmete ulaşmaya çalışmaktır. Çünkü Allah’ın dediği gibi, “Bunda aklını kullanan bir toplum için ayetler vardır.” (Ra’d 19).

Selam ve esenlik seninle olsun.

aydinorhon.com