Kardeşim, gel şu “kâinatın efendisi” meselesini birlikte konuşalım. Çünkü bu ifade, kulağa hoş gelse de Kur’an’a baktığımızda aslında çok daha farklı bir hakikat karşımıza çıkıyor.
“Efendi” kelimesi sözlükte sahip, hükmü geçen, kendisine uyulan anlamına gelir. Yani bu sıfat, mutlak otoriteyi anlatır. Peki kâinatın mutlak otoritesi kimdir? Kur’an bize açıkça söylüyor: Yerin ve göklerin Rabb’i ve efendisi yalnızca Allah’tır. Başka hiçbir varlık bu sıfatla anılamaz.
Ama ne yazık ki, din adına ortaya çıkan bazı yanlış yaklaşımlar, Nebi Muhammed’i “kâinatın efendisi” gibi ifadelerle tanımlıyor. Düşünsene kardeşim, bu söz aslında farkında olmadan Allah’ın tek otoritesini gölgeleyebiliyor. Kur’an’da böyle bir unvan hiçbir nebîye verilmez. Çünkü onlar da bizim gibi insandır, sadece vahyi taşıyan elçilerdir.
Bak mesela Furkan Suresi 20. ayette Rabbimiz ne diyor:
“Yemek yiyen ve çarşılarda dolaşan (insan elçi)lerin dışında, bir başkasını senden önce de elçi olarak göndermedik. Sabırlı olup olmayacağınızı denemek için bir kısmınızı bir kısmına imtihan kıldık. Rabbin görendir.”
Bu ayet, elçilerin insan olduğunu özellikle vurguluyor. Onları ilahlaştırma eğilimine karşı da bir uyarı niteliğinde. Çünkü onlar da yer içer, dolaşır, sınavdan geçer. Yani bizden farklı değiller; sadece vahiy ile görevlendirilmiş kişiler.
Ayrıca, Şura Suresi 52. ayet bize Nebi Muhammed’in kırk yaşına kadar kitap ve iman kavramlarını bilmediğini hatırlatıyor. Yani o da sıradan bir insan gibi yaşamını sürdürüyordu. Nübüvvet görevi başladığında Allah’ın vahyi ile bilgilendirildi ve yol gösterici kılındı. Bu da onun büyüklüğünü değil, insaniyetini ve Allah’a bağlılığını gösteriyor.
Kur’an, bu noktada çok net. Rad Suresi 16. ayeti hatırlayalım:
“De ki: ‘Göklerin ve yerin Rabb’i kimdir?’ De ki: ‘Allah’tır.’ … Allah her şeyin yaratıcısıdır. O, tektir; ezici güç sahibidir.”
İşte cevap burada. Kâinatın Rabb’i de, efendisi de, tek sahibi de Allah’tır. Nebiler ise O’nun seçtiği kullardır. Onları yüceltmek güzel bir niyet olabilir ama sınır aşıldığında şirk tehlikesine kapı açar.
Sonuç olarak kardeşim, inancımızın temeli tevhiddir. Allah’ın otoritesini paylaşmamak, O’na ortak koşmamak bizim en büyük hassasiyetimiz olmalı. Nebiler elbette örnektir, haktır, izlenmesi gerekir. Ama onlar Allah’ın kullarıdır. Bu dengeyi korumak, imanımızı sağlam tutmanın anahtarıdır.
Selam ve dua ile…
aydinorhon.com