27 Kasım 2024

Şahitlik: En Yakınımıza Karşı Bile Doğruyu Söylemek

ile aydinorhon

Kardeşim, hepimizin hayatında böyle anlar olmuştur: sevdiğimiz birini, tuttuğumuz takımı, desteklediğimiz partiyi ya da ait olduğumuz grubu savunmak isteriz. Bazen haklı olduklarından emin değilizdir ama yine de duygularımız ağır basar. İşte tam burada dikkat etmemiz gereken bir şey var: bu tutum, adaletin ve doğru şahitliğin önüne geçebilir.

Kur’an bu konuda bize çok net bir uyarıda bulunuyor. Nisa Suresi 135. ayette şöyle deniyor:

“Ey iman edenler! Adaleti titizlikle ayakta tutan, kendiniz, ana babanız ve yakınlarınız aleyhine de olsa Allah için şahitlik eden kişiler olun! Haklarında şahitlik ettikleriniz zengin de fakir de olsalar Allah onlara sizden daha yakındır. Arzularınıza uyarak adaletten sapmayın! Şahitliği eğip büker ya da ondan kaçınırsanız, bilin ki Allah yaptıklarınızdan haberdardır.”

Görüyor musun? Ayet çok açık. Adalet, sadece başkaları için değil, kendimiz ve en yakınımız için de geçerli. Hatta kendi aleyhimize bile olsa doğruyu söylemek, doğruya şahitlik etmek zorundayız. Çünkü şahitlikte taraf tutmak, gerçeği eğip bükmek ya da susmak inancımızla çelişiyor.

O yüzden emin olmadığımız konularda şahitlik yapmaktan kaçınmalıyız. Aksi halde sadece bir kişiyi değil, bütün toplumu olumsuz etkileyebiliriz. Yanlış bilgi vermek, toplumsal huzuru da güveni de zedeler. Düşünsene, herkes birazcık da olsa gerçeği eğip bükse, kime güvenebilirsin? İşte bu yüzden her bireyin adil olması, toplumsal barışın temel taşını oluşturuyor.

Sonuç şu: her durumda adil davranmak, imanımızın en temel gereklerinden biri. Sevdiklerimizin yanında yer almak elbette doğal; ama onların haklı olduğundan emin olmadan savunmak doğru değil. Doğruya şahitlik etmek hem kişisel sorumluluğumuz hem de toplumsal bir görevimizdir. Çünkü adalet, Allah’ın katında en büyük ölçüdür.

Selam ve dua ile…
aydinorhon.com

Formun Üstü

Formun Altı