13 Ekim 2025

Kur’an ve Biz: Anlam Arayışı

ile aydinorhon

Kardeşim, Nebi Muhammed döneminde Mekkeli müşrikler Allah’ın kelamını anlamalarına rağmen iman etmeyi reddettiler. Onlar ayetleri işitiyor, hatta doğruluğunu inkâr edemiyorlardı ama kibirleri, çıkarları ve inatları yüzünden teslim olmuyorlardı.

Bugün biz ise Kur’an’a iman ettiğimizi söylüyoruz, elhamdülillah. Ama bir sorun var: İmanımız çoğu zaman lafzi bir tekrarın ötesine geçmiyor. Kur’an’ı evimizde tutuyoruz, mezarlıklarda okuyoruz, törende açıyoruz… ama mesajını hayatımıza taşımakta zorlanıyoruz. Yani Kur’an’a iman ediyoruz ama anlam arayışımız zayıf kalıyor.

Kur’an bize defalarca “düşünmez misiniz, akletmez misiniz, öğüt almaz mısınız?” diye soruyor. (Bak mesela Bakara 44, Yunus 100, Zâriyât 55). Bu, kitabın sadece okunmak için değil, anlaşılmak için indirildiğini gösteriyor. Çünkü Allah bizi körü körüne taklit eden bir topluluk değil, bilinçli bir ümmet olmaya çağırıyor.

Kardeşim, anlam arayışı olmadan iman kök salmaz. Ayetleri kendi hayatımıza dokundurmadan iman yüzeyde kalır. İşte bu yüzden Allah “Bu, ayetlerini düşünsünler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar diye sana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır.” (Sâd 29) buyuruyor. Düşünmek, anlamak, hayatla bağ kurmak… Hepsi imanımızı sağlamlaştırmak için.

Bugün birçoğumuzun derdi şu: Kur’an’ın mesajını kendi gündelik yaşamına taşımak yerine, onu sadece kutsal bir metin gibi saklamak. Halbuki asıl değer, ayetleri okuyup içselleştirmekte. Çünkü Kur’an’la bağımız güçlendikçe, hayatın zorluklarıyla başa çıkacak bir yol buluyoruz.

O yüzden kardeşim, anlam arayışını diri tutalım. Kur’an’ı sadece seslendirmekle yetinmeyelim; ayetlerin bize ne söylediğini, hayatımızı nasıl şekillendirmemiz gerektiğini sorgulayalım. Çünkü imanımızı besleyen en büyük kaynak, Allah’ın kelamını bilinçle kavramaktır.

Selam ve esenlik seninle olsun.
aydinorhon.com