Kur’an’a Göre Nazar: Gerçek Korunma Yolu ve Şirk Tehlikesi

Güzel kardeşim, şimdi konunun en kritik tarafına geldik: Nazar inancının taşıdığı şirk tehlikesi. Çünkü Kur’an’ın en büyük uyarısı, Allah’tan başka güçlere güvenmek ve sığınmaktır. İnsanlar nazarı yanlış yorumlayıp boncuklara, muskaya, tütsülere ya da başka araçlara koruyucu güç atfettiklerinde, farkında olmadan bu tehlikenin içine düşüyorlar.

Bir düşün: Evine mavi boncuk asan bir kişi aslında ne demiş oluyor? “Bu boncuk beni ve evimi koruyacak.” Cebine muska koyan ne demiş oluyor? “Allah’ın koruması yetmez, bu da lazım.” İşte burada problem başlıyor. Çünkü Kur’an bize açıkça bildiriyor:

“Eğer Allah sana bir zarar dokundurursa, O’ndan başka bunu giderecek yoktur. Eğer sana bir hayır dilerse, O’nun lütfunu engelleyebilecek de yoktur.” (Yunus 10:107)

Yani zarar da fayda da yalnızca Allah’ın elindedir. Buna rağmen herhangi bir objeye koruma gücü atfetmek, Allah’a ortak koşmak anlamına gelir. Kur’an’ın “şirk” diye tanımladığı şey tam da budur.

Bir de nazarın sürekli korku üreten tarafı var. İnsan “Acaba nazara gelir miyim?” endişesiyle yaşarsa, Allah’a güveni zayıflar. Oysa Kur’an bize güveni öğretir: “Kim Allah’a tevekkül ederse, O ona yeter.” (Talak 65:3) Allah’a güvenin olduğu yerde korkuya değil huzura yer vardır.

Sonuçta kardeşim, nazar diye bilinen şey bağımsız bir güç değildir. Asıl mesele haset ve kötü niyettir. Ama insanlar bu inancı büyütüp boncuklara, muskaya veya başka nesnelere koruyucu özellik yüklediğinde, işte o zaman farkında olmadan şirke yaklaşmış olurlar. Kur’an’ın uyarısı da budur:

“Çoğu Allah’a iman etmezler, ancak (bunu yaparken) ortak koşarlar.” (Yusuf 12:106)

Gerçek koruyucu sadece Allah’tır. Bizim yolumuz Felak ve Nas surelerinde öğretilen şekilde, tüm kötülüklerden yalnızca O’na sığınmaktır.

Nazarın kendisinden değil, ona verilen yanlış anlamlardan korkmak gerekir; çünkü gerçek tehlike, Allah’tan başka şeylere koruyucu güç atfederek şirke düşmektir.

Selam ve esenlik seninle olsun.
aydinorhon.com