Kur’an’da Sukar: Aklın Perdelenmesi
Kardeşim, Kur’an’da geçen “سُكْر / sukar” kelimesi genellikle “sarhoşluk” diye çevrilir. Ama biraz dikkatli baktığında göreceksin ki bu kelime sadece içkiyle ilgili bir sarhoşluk anlamında değil, çok daha geniş bir kavram olarak kullanılıyor. Kur’an bütünlüğünde “sukr”, insanın aklını devre dışı bırakan, bilincini örten, farkındalığını kaybettiren her türlü haldir.
Mesela Allah, namazla ilgili bir ayette şöyle buyuruyor: “Ey iman edenler! Sarhoş iken ne söylediğinizi bilinceye kadar namaza yaklaşmayın…” (Nisa 4:43). Buradaki “sarhoşluk” doğrudan içkiyle alakalıdır. Çünkü sarhoş olan kişi ne dediğini bilmiyor, aklı devreden çıkmış. Namazın özünde bilinç vardır, aklınla Allah’a yönelmek vardır. Dolayısıyla bilinçsizce söylenen sözlerin namazla ilgisi olamaz.
Ama mesele sadece içki değil. Kur’an, kıyamet sahnelerini anlatırken de aynı kelimeyi kullanıyor. “Ey insanlar! Rabbinizin azabından sakının! Çünkü kıyametin sarsıntısı büyük bir şeydir. Onu gördüğünüz gün her emzikli kadın emzirdiğini unutur, her gebe kadın yükünü düşürür. İnsanları da sarhoş görürsün; hâlbuki onlar sarhoş değildir. Fakat Allah’ın azabı çok şiddetlidir.” (Hac 22:1-2). Burada kimse içki içmiş değil ama öyle bir panik, öyle bir dehşet var ki insanlar sanki sarhoşmuş gibi. Yani akıllar karışıyor, bilinçleri darmadağın oluyor.
Aynı durum ölüm anında da karşımıza çıkıyor. Allah şöyle buyuruyor: “Ölümün sarhoşluğu gerçekten gelir de: ‘İşte bu senin öteden beri kaçtığın şeydir!’ denir.” (Kaf 50:19). Burada “ölümün sarhoşluğu” ifadesi var. Yani insan can verirken öyle bir hal yaşıyor ki aklı bulanıyor, şuur perdeleniyor, dünya ile bağı kopuyor.
Bütün bunları birleştirdiğinde anlıyorsun ki Kur’an’da “sukr” sadece içkiyle sınırlı değil. İçki sarhoşluğu, kıyametin dehşeti, ölümün anı… hepsi aynı noktada birleşiyor: aklın devre dışı kalması. Allah’ın kitabı bize sürekli düşünmeyi, akletmeyi, bilinçli yaşamayı öğütlerken “sukr” kavramıyla da bunun zıddını gösteriyor. Aklı örten, bilinci kapatan her şey, insanı hakikatten uzaklaştırıyor.
O yüzden kardeşim, bu kelimeye sadece “içki sarhoşluğu” gözüyle bakmak eksik olur. Kur’an, bize daha geniş bir perspektif sunuyor: Aklı çalıştırmayan, idraki bulanık hale getiren her şey bir çeşit “sukr”dür. İster içki olsun, ister korku, ister dünyevi tutkular… Sonuç aynı: bilinç kayboluyor. İşte Kur’an’ın bize hatırlattığı en önemli şey de bu: aklını koru, bilincini diri tut, yoksa sukr hali seni Allah’ın yolundan uzaklaştırır.
Gerçek olan Allah’ın lütfu, hata ise benim aczimdendir.
Selam ve esenlik seninle olsun.
aydinorhon.com