Ölüm anı, insanın hayatındaki en kritik dönemlerden biridir. Bu süreçte, kişinin hal ve hareketleri üzerinden ahiret yaşantısı hakkında çeşitli yorumlar yapılmaktadır. Ancak bu yorumlar, kesin bilgiye dayanmaktan uzaktır. Örneğin, bir kişi ölüm döşeğinde çırpınırken, bir diğeri huzur içinde son nefesini verebilir. Bu durumlar, insanların ölümden sonraki akıbeti hakkında kesin bir yargıya varmamıza olanak tanımaz (27:65).
Kur’an-ı Kerim’de, ölüm anındaki durumlar hakkında bazı ayetler bulunmaktadır. Örneğin, En’am Suresi’nin 93. ayetinde, ölümün boğucu dalgaları içinde meleklerin canları almak için uzandığı belirtilir. Aynı şekilde, Enfâl Suresi’nin 50. ayetinde de kâfirlerin canlarının alınışı tasvir edilir. Bu ayetlerde geçen “Bir görsen!” ve “görseydin!” ifadeleri, bu olayların bilinemez olduğunu vurgular. Yani, bu tür durumları göremeyenler, bu olayların gerçekliğini bilemezler.
6 En’am Suresi, 93. Ayet;
“…Ölümün (boğucu) dalgaları içinde, melekler de ellerini uzatmış, onlara “Canlarınızı çıkarın!” derken o zalimlerin hâlini bir görsen!…”
8 Enfâl Suresi, 50. Ayet;
Hani melekler yüzlerine ve arkalarına vurarak ve “Tadın yakıcı azabı!” (diyerek) o kâfir olanların canlarını alırken onları bir görseydin!
Kur’an’daki bu hitap, Hz. Muhammed’e yöneliktir. Onun bilmediği bir şeyi bizlerin bilmesi mümkün değildir. Ölüm anındaki acı ve ıstırap, biyolojik bir süreçtir ve vücuttaki organların iflas etmesiyle ortaya çıkan reflekslerden ibarettir. Bu durum, kişinin inancı hakkında kesin bir gösterge değildir; hem müminler hem de kâfirler için farklı şekillerde tezahür edebilir.
Rivayetlerde, Muhammed’in de ölüm anında büyük acılar çektiği, terlediği ve ateşlendiği belirtilmektedir. Kâfirlerin ölüm anının zor olduğu, yukarıdaki ayetlerle sabittir. Ancak, bu durumları gözlemleyemediğimiz için, bir kişinin ölüm anındaki hali üzerinden onun akıbeti hakkında değerlendirme yapmamalıyız.
Sonuç olarak, ölüm anındaki görüntüler ve yaşananlar, kişinin inancı hakkında kesin bir bilgi vermez. Bu nedenle, ölen kişinin akıbeti hakkında yargılarda bulunmaktan kaçınmalıyız. Ölüm anını yaşayan veya gören kişi, ayetlere göre nereye gideceğini bilebilir; ancak biz, ölenin hal ve hareketlerine dayanarak cennete veya cehenneme gideceğini kesin olarak bilemeyiz.
Selam ve dua ile…
aydinorhon.com