Resul’e İtaat Neden Bu Kadar Önemli?
Kardeşlerim, şöyle bir soruyla başlayalım:
Kur’an’da neden “resul’e itaat edin” denmiş de “nebiye itaat edin” denmemiş?
İkisi aynı kişi olabilir ama görevleri aynı değil. Kur’an’da geçen bu ayrım boşuna değil.
Şöyle anlatayım:
Resul, Allah’tan aldığı mesajı olduğu gibi aktaran kişidir.
Nebi ise, Allah’tan vahiy alan kişidir; kendisine hitap edilen muhataptır.
Bizim muhatap olduğumuz kişi resuldür. Yani mesajı bize ulaştıran.
İşte itaat de bu yüzden ona: “getirdiği mesaja” olur.
Yani Kur’an’a!
Bak ayet açık:
“Kim resul’e itaat ederse, Allah’a itaat etmiş olur.”
(Nisa 80)
“Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, resul’e de itaat edin ve amellerinizi boşa çıkarmayın.”
(Muhammed 33)
Bu ne demek biliyor musun?
Resul’e itaat, Allah’ın kelamına yani Kur’an’a itaat demektir.
Yoksa resulün kendisine bağlılık değil bu.
Onun görevi belli:
“Resul’e düşen yalnızca apaçık bir tebliğdir.”
(Nur 54)
Açık ve net.
Peki, nebiden hiç söz edilmiyor mu?
Ediliyor ama bak nasıl:
“De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun.”
(Ali İmran 31)
“İtaat edin” demiyor, “uyun” diyor.
Çünkü nebi, sadece kendisine gelen vahye uyar:
“Ben sadece bana vahyedilene uyarım.”
(En’am 50)
Yani onun yaptığı, Allah’tan aldığı buyrukları kendi hayatında yaşamak.
Biz de ona bakarak o vahyin nasıl yaşanması gerektiğini görürüz.
Ama uyacağımız tek kaynak, yine vahiy yani Kur’an olur.
Sonuç net kardeşlerim:
Resul’e itaat, Kur’an’a itaattir.
Nebi’ye bağlılık, ancak onun vahye olan sadakatini örnek almaktır.
Kur’an’da nebiye mutlak itaat yoktur.
İtaatin adresi bellidir: Allah ve onun kitabı.
Selam ve dua ile…
aydinorhon.com