Zorlukların Anlamı ve İnsan İçin Taşıdığı Dersler
Kardeşim, insanın hayat yolculuğu düz bir çizgi değildir. Bazen sevinçle, bazen hüzünle, kimi zaman kolaylıkla, kimi zaman da büyük zorluklarla ilerleriz. Bu zorluklar, insanın iç dünyasında önemli izler bırakır. Kimimiz yaşadığı sıkıntıyı bir ceza gibi görür, kimimiz ise bir imtihan olarak kabul eder. Aslında Kur’an bize bu konuda çok net bir bakış açısı sunar. Çünkü Rabbimiz hiçbir şeyi sebepsiz yaratmaz, hiçbir olay da boşuna değildir.
Leyl Suresi’nde şöyle buyruluyor:
“O halde, kim (Allah’a) karşı gelirse, onu zor bir azap beklemektedir. Şüphesiz, onun dönüşü Rabbinedir. Sonra, ona hesabını soracağız.” (Leyl 92/8-10)
Bu ayet, aslında insanın hem özgürlüğünü hem de sorumluluğunu hatırlatıyor. Rabbine karşı gelen, yani ayetlerle çizilen yoldan uzaklaşan kişi, sonunda kendisini bir zorluk içinde bulur. Bu “zor” her zaman görünürde bir azap gibi olmasa da, iç huzurun kaybolması, sürekli bir tatminsizlik ve yönsüzlük olarak insanın karşısına çıkar. Çünkü Allah’tan uzaklaşan, aslında kendinden uzaklaşır.
Kardeşim, bazen yaşadığımız zorluklar hemen cezaya dönüşmez. Kimi zaman Allah, insana kendi hatasını fark etmesi için fırsat verir. Bir düşünsene; bir hata yaptığında, bir yanlışta ısrar ettiğinde, hayatında bir şeyler yolunda gitmemeye başlar değil mi? Bu, belki de bir uyarıdır. İşte o uyarı, insanın kendine dönmesi için verilen bir şanstır. Bu yüzden zorlukların her biri, insana hem kendini hem Rabbini yeniden hatırlatan bir aynadır.
Kamer Suresi’nde de şöyle buyuruluyor:
“Şüphesiz, onlar, azapla karşılaşacaklardır. O gün, insanlar, zor bir azapla karşılaşacaklardır. Onlar, azap içinde kıvranacaklardır.” (Kamer 54/6-8)
Bu ayetlerde “o gün” vurgusu dikkat çekicidir. Çünkü burada bahsedilen azap, sadece dünyadaki sıkıntılardan ibaret değildir; asıl sonuç, Allah’ın huzurunda herkesin hesabını vereceği gündür. İnsan, yaşarken neyi merkeze aldıysa, neyi önemsediysa, sonunda onunla yüzleşir. Eğer hayatını ayetlerin ışığında kurmuşsa, zorluklar bile onun için bir rahmete dönüşür. Ama eğer Allah’a karşı gelmiş, uyarıları umursamamışsa, o zaman zorluk sadece bir imtihan değil, bir hesap başlangıcı olur.
Aslında kardeşim, zorlukların amacı insanı ezmek değil, olgunlaştırmaktır. Tıpkı bir tohumun karanlıkta çatlayarak filizlenmesi gibi… Tohum için karanlık bir toprak, sıkıştırıcı bir ortam gibi görünür; ama aslında o ortam olmadan hayat başlamaz. İnsan da öyledir. Her sıkıntı, sabrını, direncini, imanını sınar. Kur’an’da bu nedenle sıkça “sabredenler” övülür. Çünkü sabır, sadece beklemek değil; anlamaya, doğruyu bulmaya, içsel bir direniş göstermeye çalışmaktır.
Zorluklar, bize nerede olduğumuzu ve gerçekten neye inandığımızı gösterir. İnsan, bollukta Rabbini anmakta çoğu zaman başarılı olur ama darlıkta, sıkıntıda ayakta kalabilmek işte gerçek imanın göstergesidir. Allah, her kuluna gücü yettiği kadar yük verir; ne eksik, ne fazla. Bu yüzden yaşadığın her sıkıntı, aslında senin taşıyabileceğin kadardır. Rabbimiz bir ayette şöyle buyurur:
“Allah, kimseye gücünün yettiğinden fazlasını yüklemez.” (Bakara 2/286)
Bu ayet, insanın yaşadığı zorlukları anlamlandırması için büyük bir anahtardır. Çünkü insan bazen “Neden ben?” diye sorar. Oysa belki de “Ben bu zorlukla ne öğrenmeliyim?” diye sormalıdır.
Kardeşim, hayatın içinde yaşadığımız her şey, bizi ya doğruya ya da yanlış yola yönlendirir. Eğer zorluklar karşısında sabırla, akılla, imanla durabilirsek, o zorluklar bizi güçlendirir. Ama öfke, isyan ve umutsuzlukla hareket edersek, o zaman sadece yükümüz ağırlaşır. Kur’an, bu farkı bize öğretir.
Sonuç olarak; Leyl ve Kamer surelerinde anlatılan “zor azap”, sadece gelecekteki bir cezayı değil, insanın kendi eliyle oluşturduğu manevi darlığı da işaret eder. Rabbine sırt çeviren, kendi içinde de karanlığa düşer. Fakat Allah’a yönelen, en zor anında bile bir ışık bulur. Bu yüzden zorluklardan kaçmak değil, onların içindeki anlamı görmek gerekir.
Kısacası kardeşim, “zora yöneltilecekler” aslında Allah’a sırt çevirenlerdir. Çünkü Allah, rahmetini ve yolunu gösterdiği halde, o yoldan sapmayı seçen kişi, kendi nefsinin zorluğuna mahkûm olur. Fakat imanla, sabırla ve anlayışla yürüyen için her zorluk bir öğretmen gibidir. Her sıkıntı, bir fark ediştir.
Selam ve esenlik seninle olsun.
aydinorhon.com