3 Ekim 2024

Hamd ve Şükür Arasındaki Farklar…

ile aydinorhon

                Kur’an’ın ilk suresi Fatiha olup, ilk ayeti “hamd” ile başlamaktadır. Bu durum, bu kelimenin önemini vurgular niteliktedir.

                Hamd yalnızca Allah’a aittir ve hamd edenin hamd ettiğiyle sınırlı bir tarafı yoktur. Çünkü hamd, bir karşılık beklemeden yapılan bir övgüdür. Allah’ın bize gönderdiği iyiliğe, onu hissetsek de hissetmesek de, görsek de görmesek de, anlayabilsek de anlamasak da, devamlı olarak O’na hamd etmek gerekir. Bu nedenle hamd, yalnızca Allah’a aittir.

                Hamd kelimesi, övgü anlamı taşırken, şükür daha çok insanın kendisine yapılan iyilikler karşısında duyduğu bir minnettarlığı ifade eder. Şükür, Allah’ın vermiş olduğu herhangi bir nimet için teşekkür etmek olarak düşünülebilir ve bu, iyiliğe karşı bir şükran ifadesidir. Hamd ise kişinin kendisine değil, bilinen veya bilinmeyen başkalarına yapılan iyiliğin bir övgüsü olarak ortaya çıkar.

                Hamd, hamd edenle sınırlı değildir; başkalarına yapılan iyilikler için de bir teşekkür niteliğindedir. Şükür ise kişisel bir minnettarlık anlamı taşır. Bu farklılık, Fatiha Suresi’nin ilk cümlesinin “Elhamdulillahi” şeklinde başlamasından da anlaşılmaktadır. Bu ifade, “Hamd Allah içindir” anlamına gelir. Hamd, çok daha genel bir kapsamda, başka varlıkları da hesaba kattığımızı fark ettiren bir anlam derinliğine sahiptir.

                Hamd kavramının evrensel bir boyutu vardır; Yüce Allah yalnızca Müslümanların değil, tüm âlemlerin Rabbidir. Hamde layık olan ise yalnızca Allah’tır.

Selam ve Dua ile…