15 Mart 2025

Tâbi Olmak: Kader ve İtaat

ile aydinorhon

Birine uymak, takip etmek ve onun yolundan gitmek, insanoğlunun doğasında bulunan bir eylemdir. Yaşarken bizzat o kişiye, vefatından sonra ise onun takip ettiği, inandığı ve hayatına yön veren değerlere tâbi olmak, gerçek anlamda bir bağlılık ifadesidir. Bu bağlamda, resüle tâbi olmak, sadece Kur’an’a tabi olmaktır. Uydurulmuşlara değil…

Kur’an-ı Kerim, bu ilişkiyi net bir şekilde ortaya koyar. Allah, “Ben sadece bana vahyedilene/Kur’ana ‘uyarım” (Ahkaf/9) diyerek, insanların doğru yolda ilerlemeleri için neyin kaynak alınması gerektiğini belirtir. Aynı zamanda, “Sen, Rabb’inden sana vahyolunana/Kur’ana ‘tâbi ol” (En’am/106) ifadesi, bireylerin kendi eylemlerini Kur’an’a göre düzenlemelerini vurgular. Bu, insanların bir liderin ya da öğretinin ötesinde, doğrudan ilahi bir kaynağa bağlanmalarını gerektirir.

Muhammed, hayattayken Kur’an, onunla bütünleşmiş olan canlı bir rehberdi. Mü’minler, O’nun yaşamına ve insanlığın hidayetine yönelik katkılarına dayanarak, onu bir örnek alarak “tâbi oldular”. Bu durum, O’nun öğretilerinin sadece sözde kalmayıp, pratikte de nasıl yaşandığını gösterir.

Vefatından sonra ise, O’na tâbi olmak, sadece bağımsız bir hedeften değil, aynı zamanda O’na ait olan gerçeklerden uzaklaşmamak temeline dayanmalıdır. Zira O’na ait gibi görünen, fakat zanna dayalı ve içlerinde çelişkiler barındıran söylemler, insanları yanıltır. İleri sürülen bazı sözler, akla ve Kur’an’a zıt olduğu için, gerçek bağımlılığı tehdit eder.

Kur’an’da birçok ayet, insanın kendi çabasıyla yön bulması gerektiğini belirtir. Örneğin, “İnsan için ancak çalıştığı vardır!” (Necm/39) ifadesi, bireylerin kendi çabalarıyla hayatta başarılı olmalarının gerekliliğini anlatır. Ayrıca, “Biz her insanın kaderini, kendi çabasına bağlı kıldık.” (İsra/13) ayeti, insanlığın irade ve karar verme yetisinin önemini vurgular. Kader; ölçü, ilke, kural, düzen, takdir, ahenk demektir. Kur’an kader kelimesini hep bu anlamlarda kullanır.

Sonuç itibarıyla, tâbi olmanın önemi, sadece bir figür veya öğretmenin peşinden gitmekle sınırlı değildir. Asıl mesele, o figürün yaşadığı değerleri hayata geçirebilmek, ilahi kaynağa yönelmek ve bu yolda istikrarı sağlamaktır. Bu anlayışla, bireyler, gerçek anlamda kemale ermiş olur ve yüce değerlerle dolu bir hayat sürerler.

Selam ve dua ile…
aydinorhon.com