Kur’an’ı Bırakıp Rivayetlere Sığınanlar Şeytanın Tuzağına Düşerler
Kardeşim, Kur’an’ı tek kaynak olarak görmeyip rivayetlere sığınanlar, aslında farkında olmadan şeytanın oyununa gelmişlerdir. Çünkü şeytan, hurafeleri süsleyip dine benzeterek insanları Allah’ın emretmediği yollara sürükler. Onlara kendi fısıltılarını “iman” gibi gösterir, Allah’a ortak koşmayı insan kılıklı şeytanlarla da kurulduğunu haber verir.
Allah’ın kitabına değer vermeyen, onu yeterli da “itaat” kılıfına büründürür. Kur’an, “Biz her resule, insanlardan ve cinlerden şeytanları düşman kıldık” (En’âm 6:112) buyurarak, bu tuzağı görmeyen herkes, şeytanın güdümüne girmiştir. Zuhruf 43:36’da Rabbimiz, “Kim Rahman’ın zikrinden yüz çevirirse, biz ona bir şeytan musallat ederiz; artık o şeytan onun yakın dostu olur” buyuruyor. Bu apaçık uyarı, bugün hâlâ geçerliliğini koruyor. Kur’an’ı terk edenler, şeytanın rehberliğine razı olmuş gibidir.
Böyleleri Allah’a değil, “alim” diye övdükleri kişilere sorgulamadan teslim olurlar. Onları sorgusuzca dinleyip, farkında olmadan ilahlaştırırlar. Hâlbuki Allah, “Onlar bilginlerini ve rahiplerini Allah’tan ayrı rabb edindiler” (Tevbe 9:31) diyerek bu hatayı çoktan tarif etmişti. Yani din adına söz söyleyen ama Kur’an’dan delil getirmeyen herkes, aslında insanları Allah’a değil, kendine çağırmaktadır.
Kur’an’a çağrıldıklarında ise yüz çevirirler. Ayet okuyana kızar, gerçeği hatırlatana düşman kesilirler. Hac 22:72’de anlatıldığı gibi, Allah’ın ayetleri okunduğunda yüzleri öfkeyle dolar. Çünkü Kur’an, onların uydurduğu rivayetleri bir bir çürütür. O yüzden “Kur’an’ı herkes anlayamaz”, “Hadisler Kur’an’ı açıklar” ya da “Din akılla olmaz” gibi sözlerle kendi yalanlarını savunurlar. Oysa Allah, apaçık bir kitap indirmiştir; içinde hiçbir karanlık, hiçbir eksiklik yoktur (Hud 11:1-2).
Kur’an’a sarılan müminleri gördüklerinde, onları da sapıklıkla suçlarlar. Mutaffifin 83:32’de anlatıldığı gibi, iman edenlerle alay eder, kendilerini doğru yolda zannederler. Oysa Furkan 25:44’te söylendiği gibi, “Aklını kullanmayanlar hayvanlar gibidir, hatta daha da aşağıdadırlar.” Çünkü Allah’ın verdiği aklı kullanmayı reddetmişlerdir. Sürü psikolojisiyle hareket eder, sorgulamadan inanırlar. Böylece şirk bataklığında debelenip dururlar.
Kardeşim, şeytanın en büyük hilesi, insanı Allah’a yaklaştığını sanırken Allah’tan uzaklaştırmasıdır. Bu yüzden Allah hakkında bilmeden konuşan, Kur’an dışı sözleri din gibi sunan herkes aslında iftira etmektedir (Âl-i İmran 3:78). Gerçeği bulmanın ve şirke düşmeden Allah’a yönelmenin tek yolu, Kur’an’a sımsıkı sarılmaktır. Çünkü Rabbimiz açıkça buyurur: “O halde sen Kur’an’a sarıl; çünkü sen dosdoğru bir yol üzerindesin. Şüphesiz bu Kur’an, sana ve kavmine bir öğüttür.” (Zuhruf 43:43-44).
İmanına şirk karıştırmayanlar, yani yalnız Allah’a güvenenler ise kurtuluşa erenlerdir (En’âm 6:82). Rabbimiz Yasin Suresi’nde şöyle hatırlatır: “Ey Âdemoğulları! Size, şeytana kulluk etmeyin, çünkü o sizin apaçık düşmanınızdır. Bana kulluk edin, işte bu dosdoğru yoldur.” (Yasin 36:60-61).
Kardeşim, şeytanın çağrısı ateşedir, Allah’ın çağrısı kurtuluştur. Bu yüzden aklını kullan, kul ol ama sadece Allah’a kul ol. Dinin tek kaynağı, Allah’ın kitabıdır. Kurtuluş da, huzur da, doğruluk da sadece oradadır.
Selam ve esenlik seninle olsun.
aydinorhon.com