14 Ekim 2025

Kur’an Hem Tarihsel Hem Evrenseldir

ile aydinorhon

Kur’an’ın niteliği üzerine tartışmalar öteden beri sürer. Kimileri onu sadece indiği döneme ait bir kitap olarak görür; yani Arap toplumunun o günkü sorunlarına hitap ettiğini, artık o hükümlerin tarihsel olarak anlamını yitirdiğini savunur. Kimileri ise Kur’an’ın her çağda geçerli, her insana seslenen evrensel bir kitap olduğunu söyler. Aslında meseleye biraz dikkatle ve samimiyetle baktığında, Kur’an’ın hem tarihsel hem de evrensel bir yönü olduğunu açıkça görürsün.

Kur’an, indiği dönemde elbette Arap toplumuna hitap etti. Çünkü mesajın muhatabı önce onlardı. Onların yaşadığı sorunlara çözüm getirdi, alışkanlıklarını sorguladı, yanlışlarını düzeltti. Kölelik, miras, ticaret, faiz, aile yapısı gibi konularda doğrudan onların yaşamına dokunan hükümler bildirdi. Yani Kur’an, somut bir gerçeklik içinde, yaşayan bir toplumun kalbine indi. Bu yönüyle tarihsel bir nitelik taşıyor; çünkü her ilahi mesaj önce muhatabının hayatına temas etmeli, orada bir karşılık bulmalıydı.

Ama burada bitmiyor mesele kardeşim. Kur’an aynı zamanda evrensel ilkeler koyuyor. Adalet, merhamet, dürüstlük, özgürlük, sorumluluk, tevhid gibi değerler sadece 7. yüzyıl Araplarının değil, bütün insanlığın ortak ihtiyacıdır. Mesela şu ayete bak:
“Ey insanlar! Sizi bir erkekle bir dişiden yarattık ve sizi kavimlere, kabilelere ayırdık ki tanışasınız. Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı en takvalı olanınızdır.” (Hucurât 13)
Bu hitap, sadece Arap toplumuna değil, tüm insanlara yöneliktir. Çünkü burada belirlenen ölçü, çağlar üstü bir ilkeyi anlatır: İnsanların değeri ırkta, renkte, soydan gelmede değil; takvada, yani Allah’a karşı sorumluluk bilincindedir.

Bir de şu gerçeği unutma: Kur’an’ın dili Arapça olabilir ama mesajı evrenseldir. Çünkü Allah kitabında şöyle buyurur:
“Biz seni bütün insanlara ancak müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.” (Sebe 28)
Yani Muhammed sadece kendi kavmine değil, bütün insanlığa elçi olarak gönderildi. O hâlde onun tebliğ ettiği Kur’an da tüm insanlığa hitap eden bir rehberdir.

Kur’an’ın tarihsel yönünü görmezsek, ayetlerin indiği dönemin şartlarını anlayamayız. O bağlamı görmezden gelirsek, ayetleri yanlış yorumlar, maksadını saptırırız. Ama sadece tarihsel yönüne bakarsak, Kur’an’ı bir “tarih kitabı”na indirgemiş oluruz. Aynı şekilde, sadece evrensel yönüyle ele alırsak, indiği dönemdeki gerçekliği koparır, mesajın bütünlüğünü zedeleriz. Doğru olan, iki boyutu bir arada görebilmektir.

Kardeşim, Kur’an’ın hem tarihsel hem evrensel oluşu, onun mucizelerinden biridir. Çünkü o, indiği dönemin sorunlarını çözerken aynı zamanda insanlığın ortak vicdanına seslenir. Asırlar geçse de mesajı tazedir, çünkü ilke değişmez: Adalet her zaman adalettir, merhamet her çağda merhamettir. Kur’an, çağların ötesinden bugüne uzanan bir rehberdir.

Bizim yapmamız gereken şey, ayetlerin indiği bağlamı doğru kavrayıp, oradaki evrensel ilkeleri bugünün dünyasına taşımaktır. Yani Kur’an’ı anlamak, sadece okumakla değil; onu hayatın içine yerleştirmekle mümkündür. Çünkü Kur’an, sadece bir dönemin değil, her dönemin kitabıdır. Hem o günkü toplumun dertlerine çare olmuş hem de bugün hâlâ insanlığa yön vermeye devam ediyor.

Selam ve esenlik seninle olsun.
aydinorhon.com